Küçük Prensesin Hayalleri
Geçmiş zamanlardan birinde büyük bir krallığın tek prensesi Tamara hayalperestliği ile bilinirmiş. O kadar çok hikayesi varmış ki onu dinlemek isteyen günlerce esiri olabilirmiş. Hayal kurmayı seven küçük Tamara babası ve annesi ile sık sık yürüyüş yaparmış. Yürüyüş sırasında bir tek o yorulmazmış. Sürekli yürümek gerekse bile sıkılmadan yürüyebilirmiş. Bir gün Tamara büyüdüğü için kendi başına yürümek istemiş. Krallığın muhafızlarını bir şekilde atlatmış ve ormanda yürüyüşe dalmış. Tamda bu sırada onu takip eden birilerinin olduğunu fark etmemiş.
Prenses Tamara orman yolculuğundan oldukça keyif alıyormuş. Yürükçe yepyeni çiçekler ve ağaçlar görüyormuş. Her birinden birer örnek alıyormuş. Tam bu sırada elini büyülü bir çiçeğe dokundurmuş. Dokunması ile bir anda bambaşka bir dünyaya gözlerini açmış. Ne görsün karşısında kocaman bulutlar toz pembe çimler, kremadan yapılmış kubbeler, havada uçuşan periler, pasta ve şekerlemelerle dolu masalar görmüş. Gördükleri karşısında adeta hayrete düşmüş. Bu gördükleri gerçek olamazmış. Bir an nerede olduğunu anlamaya çalışırken karşısında bir peri düşmüş.
Hayaller dünyasında olan prenses durumu anladığında çok mutlu olmuş. Aslında o gördükleri kendi hayalleriymiş. Bir peri ona gerekli açıklamayı detaylı şekilde anlatmış. Her kim ormanda şeker pembesi rengi olan çiçeğe dokunursa o çiçek ona hayallerini verirmiş. Prenses o kadar mutlu olmuş ki, bu yaşadıklarına inanamamış. Küçük çiçek ona tüm hayalini kurduğu hikayeleri vermiş aslında. Bu prensesi çok mutlu etmiş.
Prensesin artık hayal dünyasından çıkıp gerçek hayata dönmesi gerekmiş. Zamanın geldiğini söyleyen peri kızı prensesi uyarmış. Eğer zamanında tekrar aynı çiçeğe dokunup hayal dünyasından çıkmazsa onu büyük bir karanlık bekliyormuş. Tabi prenses hayallerinin dünyasında kalıp biraz daha zaman geçirmeyi çok istiyormuş. Ayrılık vakti geldiği andan itibaren içini bir hüzün kaplamış. Ama peri asla üzülmemesi gerektiğini söylemiş. Eğer pembe çiçek bir kez daha izin verirse ona hayallerinin kapısını tekrar açabilirmiş. Bunu duyan prenses her gün çiçeği büyütüp sulamaya devam etmiş. Çiçek canlandıkça ve gerekli bakımları yapıldıkça prensesin her hayalini gerçeğe dönüştürmeye devam etmiş.