Niloya ve Boz Ayı
Bir zamanlar uzak bir ormanda, sevimli bir kız çocuğu olan Niloya yaşarmış. Ormanda birçok hayvan ve bitki türü bulunurmuş. Niloya, doğanın güzelliklerini ve her canlıya olan sevgisini içinde hisseden iyi kalpli bir kızdı. Günün birinde ormanda dolaşırken, boz ayı adında bir hayvanla karşılaşmış.
Boz ayı, ilk başta korkutucu görünse de aslında çok yalnız ve üzgün bir hayvandı. Niloya, onun üzgün olduğunu fark etmiş ve yanına yaklaşarak merakla sormuş:
“Merhaba, ben Niloya. Neden bu kadar üzgünsün?”
Boz ayı şaşırmış bir şekilde, “Ben hep yalnızım, kimse benimle oynamak istemez. Ürkütücü görüntüm yüzünden kimse beni sevmez.” demiş.
Niloya, onun üzüntüsünü anlamış ve sevecen bir şekilde gülümseyerek, “Unutma ki herkesin bir güzellik ve değer taşıdığı bir yanı vardır. Senin de güzel bir yönün olduğuna eminim. Gel, beraber oynayalım ve arkadaş olalım!” diye teklif etmiş.
Boz ayı, ilk başta şüpheyle yaklaşsa da Niloya’nın samimiyetini hissetmiş ve teklifini kabul etmiş. Niloya ve boz ayı, birlikte ormanda oynamaya başlamışlar. Birlikte yarışmış, şarkılar söylemiş ve birbirlerine gülmüşler.
Günler geçtikçe, ormanda haber yayılmış ve diğer hayvanlar da Niloya’nın arkadaşlığını kazanmış. Boz ayının aslında iyi bir yüreği olduğunu gören hayvanlar, onu kabul etmiş ve sevmişler. Boz ayı da bu dostluk sayesinde özgüven kazanmış ve kendisini daha mutlu hissetmiş.
Bir gün ormanda büyük bir yangın çıkmış ve tüm canlılar tehlike altına girmiş. Niloya, boz ayı ve diğer hayvanlar hemen bir araya gelerek yangını söndürmeye çalışmışlar. Birlikte çalışınca yangını başarıyla kontrol altına almışlar.
Bu olaydan sonra, ormanda dayanışma ve sevgi duygusu daha da güçlenmiş. Niloya ve boz ayı, ormanın en sevilen ve değerli canlıları haline gelmişler. Artık kimse boz ayıyı ürkütücü bulmuyor, aksine onun içtenlikle gülümseyen dost canlısı bir arkadaş olduğunu biliyorlardı.
Niloya ve boz ayı, birlikte nice maceralara atılmış, ormanda yaşayan diğer hayvanlarla birlikte huzur içinde yaşamışlardı. Bu masal da gösteriyor ki, dış görünüşün altında yatan gerçek güzellikler ve değerler vardır. Sevgi ve anlayışla yaklaşmak, birbirini anlamak, gerçek arkadaşlığın temelidir.
