Sopalı Derviş Masalı
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur zaman içinde bir müslüman köy varmış. Bu köyde bir derviş yaşarmış. Bu derviş bir Allah dostu imiş. Ama bunu hiç kimse bilmez, aksine adamı deli, meftun sanıp acırlarmış ve uzaklaşırlarmış. Derviş çarşıda her zaman elinde bir sopa ile gezermiş. İnsanlara bu sopa ile vurduğu için insanlar deli sanıp asla yaklaşmazlarmış. Derviş öyle bir Allah dostuymuş ki, bunu herkesten gizlermiş. Halk arasında sopa ile yürürken kendi kendine konuşurmuş hep. İnsanlara vurmaya çalışırmış. Bir palto bir gömlek bir de sopası dışında hiçbir şeyi yok imiş. İnsanlara vurmaya çalışırmış insanlar kaçarmış.
Gel zaman git zaman ülkede bir savaş çıkmış. Bütün köylüler esir düşmüş. Ecnebiler savaşı kazanmış ve bizim yaşlı derviş hapse düşmüş. Gel zaman git zaman Ecnebilerin komutanı hasta düşmüş. Bu öyle bir hastalıkmış ki ülkede ne kadar doktor, alim, şifacı, büyücü varsa toplattırmış komutan. Fakat ne hazindir ki hiç kimse komutanın hastalığına şifa bulamamış. Bizim yaşlı dervişin kulağına gitmiş komutanın bu amansız hastalığı. Gardiyanlar dedikodu ederken duymuş olanları. Derviş, bana komutanı çağırın diye bağırmış gardiyanlara. Gardiyanlar gülmüş, be adam sen aklını yitirmiş saçı sakalı ağarmış bir ihtiyarsın ne yapacaksın komutanı demişler. Gardiyanlar deli bu deyip kulak asmamışlar. Aradan 1 yıl geçmiş. Komutan ölümle burun buruna kalmaya başlamış, hala çare bulunamamış.
Bizim Allah dostu yine demiş, gardiyan bana komutanı çağır. Gardiyanlar düşünmüş, ülkede onca şifacı geldi komutanımızı iyileştiremedi üstelik ölmeye çok yakın. Neden komutanı çağıralım ki demiş. Derviş, komutanı çağırın diye tekrarlamış. Gardiyanlar yine kulak asmamış bizim deliye. Aradan biraz daha zaman geçmiş, komutan iyice kötürüm olunca mahkumları serbest bırakmaya karar vermiş. Komutan zindana inip mahkumları tek tek serbest bırakmaya başlamış. Sıra bizim dervişi serbest bırakmaya gelince bizim derviş almış sopayı eline komutanın eline ve ayağına vurmuş. Komutan demiş, ne yapıyorsun be deli, sana 10 yıl daha hapis deyip derviş hariç bütün mahkumları serbest bırakmış.
1 saat sonra komutan eski sağlığına kavuşmuş, hatta eskisinden daha iyi olmuş. Bu nasıl olur diye kara kara düşünürken aklına dervişten yediği sopa gelmiş. Tam da vurduğu yerler iyileşmişti. İnanamayıp zindana inmiş. Sen deli değilsin demiş. Derviş de demiş ne delisi be oğlum biz Allah dostuyuz Allah! Komutan dervişi serbest bırakıp en yüksek mevkide iş teklif etmiş, çuvalla altın teklif etmiş ama bizim derviş kabul etmemiş. Ecnebi komutan dervişin dinine yani İslamiyete geçiş yapmış. Uzun yıllar dervişten akıl almış, derviş de komutana akıl hocalığı yapmış. Müslümanların bilmediği kıymeti elin yabancısı gelip bilirmiş. Bazen burnumuzun ucundaki güzellikleri göremeyecek kadar kör olabiliyoruz.
Diğer masallarımız için masallar kategorimizi ziyaret ediniz…